Yahudilerin kullandığı varsayılan bilgi ne olabilir ? Sadece Yahudiler mi kullandı bu bilgiyi ? elbette hayır. Nice gelmiş geçmiş müslüman bilim adamları da kullandı.Bunların hepsi önemli şahsiyetler.Hepsi kendi alanında ayni zamanda birer mucit. o zaman sormak lazım sadece yahudiler mi sahipti gizemli bilgiye ? sorusunun cevabını düşüne dursun aklımız anlatılanları Ahmet Abimizin de açmış olduğu pencereden bilginin özelliklerini analitik bir düşünce ile irdeleyelim kendimizce. Arkadaşların da katkısı olacaktır konuya.
BİLGİNİN ÖZELLİKLERİ:
1. Ortada adına bilgi denen bir gerçeklik var.
2. Bu bilginin birçok bileşenleri var.Tek parça değil.birçok parçalardan meydana gelmiş.Birden çok parametreye sahip.
3 .Bu bilgi topraktan toprakla ilintili zamanın teknolojisi ile bağlantılı hammadde olabilecek de özelliklere sahip Altın,gümüş,bor,titanyum,petrol……vs…vs.gibi.yada tabiattan oluşmuş.
4. Bu bilgiye sahip olan dünyaya hükmeder.
5. Bu bilgiyi doğru kullanamayan yada kullanmayan bilginin gazabına uğrar parçalanır,silinir ve yok olur gider.
6. Bu bilginin tamamı yok kayıp.Yada henüz bulunmamış.Yahudi milleti bile bu bilginin çok az bir kısmına sahip.
7. Bu bilgi doğrudan yada dolaylı ticaretle ve ekonomi ile bağlantılı.
8. Bilginin çok az bir kısmına sahip yahudilerin dışında kalan diğer yahudiler de dahil olmak üzere birçok millet ve kavimler bilginin peşinde ve sürekli onu arıyor. Kudusün bile sürekli altını kazıp durmaları bu yüzden.
9. Bilginin Kabe- kudüs ve kutsal kitaplarla bağlantılı cismani ve ruhani özellikleri var.
10. İnsanoğluna bir çağ açıp bir çağ kapatacak özellikleri de var.
11. Bilgi rahmani olduğu gibi şeytani çalışmalar ile de açığa çıkabiliyor.
12.Bilginin ilham kaynağı kutsal kitaplar da gizli fakat fen ile birleştiğinde bir anlam ifade ediyor. konu üzerinde dikkatli disiplinli Ar-ge çalışması yapılması ile açığa çıkabiliyor.
Kandilin yağını tüketen yahudiler metodolojiyi ingilizlere öğretmemek için mi yolları ayırdı ? yada Alman teknolojisine ilham kaynağı olan yüksek kadim bilginin sırrı nedir ? sahi kur-an üzerinde edinilen fikir doğrultusun da ciddi ar-ge çalışması en son ne zaman yapıldı ?
Ahmet hocam, bu video ile kafadaki soru işaretlerini dahada arttırdınız.
Tufan sonrası yeni bir başlangıç oluyor ise tufanın hemen öncesi insanoğlu teknolojik bakımından Altın çağı yaşadığını söyleye biliriz. Bu sürecin ilahi bir cezaya dönüşmesinin sebebi teknoloji bakımından ilerleyişin insan üzerinde yapılan deneyler yani haşa yaratıcı olma isteğinin sonucunda olması muhtemeldir. Bir soruda bu teknolojiyi üreten aklın yani insanın bugünki insanla kıyasla hangi seviyede oluşudur (acaba bize benziyormuydu ). Bu yüksek bilginin belli bir zamana yayılması , insanın gelişimine göre aşamalı olarak paylaşılması mümkündür. Teknolojinin son seviyede oluşu tufanda Hz. Nuh ve diğer canlıların bulunduğu gemi acaba bu teknolojiden nekadarı ile yapılmıştı, son teknoloji ile yapıldıysa bu gemi şuanda sağlam şekilde bir yerlerde olaması gerekmezmi. Tufan öncesi teknoloji bir elit zümre tarafından organize edildiğini düşünürsek. Tufan sonrası bi şekilde kurtulan bu zümre üyelerinin mısır medeniyetine kadar gitmeleri mümkündür. Fakat mısır piramitletinin benzerlerinin farklı kıta’larda mevcut olması bu teknolojik bilgiye sahip başka medeniyetlerin olduğu düşüncesini güçlendirir mi. Mısır medeniyetine bi şekilde ulaşan bu muazzam bilgi firavunun koruması altında olduğu düşüncesiyle piramitlerin içine çeşitli güvenlik planlarıyla saklanması doğaldır. Bu bilgiden haberdar olmak ve saklanılan yere ulaşılması düşünülürse bu bilgiyi firavun ailesi tarafından firavun gibi büyütülen Hz. Musa’nın alması çok muhtemel görünüyor. Ben bu saklanan sırrı , firavundan firavuna miras kalan, halkı karşısında firavuna insan üstü bi güç katan yada sihir gibi öyleymiş gibi göstererek firavunu halkı karşısında (haşa) ilahlaştıran bir teknolojik icat,makine veya makineler olduğu dülüncesindeyim. Bu düşünce firavunun neden Hz. musa’ yı ölüm pahasına takip ettiğini, firavunun ölümüyle bu teknolojinin diğer firavunlara aktarılamamasıyla güçlerinin yok olmasıyla mısır medeniyetinin yok olmasını izah edilmesini kolaylaştırmaktadır. Firavun soyundan gelenlerin hakimolduğu bu bilgi Hz. Musa’nın da bu eğitimi aldığı ve nasıl kullanılması gerektiği bilgisine sahip tek kişi olarak kalmasını , firavunun ölümüyle sağlamıştır. Bu yüzden bu bilgi (makine vb) Hz. Musa’nın bi kaç şahsi eşyasıyla beraber Tabutu Sekineye konulmadı muhtemeldir. Hz. Musa bu bilgiyi ilk önce kardeşiyle paylaşması ve daha sonra çocukları şeklinde devam etmesi mümkündür. Bu aşamada Ahmet hocanın iki israil videosu nu göz önüne alarak bu bilginin hangi tarafta olduğunu tahmin etmek mümkün. Tabutu sekine nin de üstü kapatılarak süleyman mabedinin altına saklanması ve ortadan kaybolduğunu düşünürsek. Şu anda harıl harıl aranan firavunun kullandığı teknolojiyi yani bir sihir makinesi aranmakta olduğu düşüncesindeyim. Bulurlarsa işte ozaman Ahmete hocanın Meta Fizik Çağın Mesihleri videosunda anlattığı gibi firavunu ilahlaştıran sihri kullanarak , insanlığın karşısına görsel olarak (uçan, kanatları olan , boyutlar arası gezen vb) bir kurtarıcı çıkaracaklardır. Tufan öncesi Altın Çağını yaşayan medeniyetten mısır medeniyetine gidenler gibi başka bölgelere giden bu yüksek teknoloji vb. bilgiye sahip elit topluluk büyük ihtimal başka kıta’larda da bilgilerini paylaşmış olabilirler. Ahmet hocam almanyanın Afganistanda kendisine kök araması ve hint lere kadar kendilerini bağlaması diğer paylaşılan bilgilere ulaşma isteği olarak yorumlamamız mümkün mü.
diyelim ki bu bilgi gereçekten yahudilerde var.
bizim için tüm bilgi Kuran-ı Kerim de Furkan da vardır.
hidayet rehberidir. Peygamberimiz (S.A.V) bu bilgiyi bize vermiştir.
başka yerden bilgiyi alırken arada yanlışlarını da bilgi adı altında verirlerse neresinden toparlayacaksın.
evet bilgi sayesinde diyelim ki çok geliştik , çok iyi şeyler oldu.insanalr refaha kavuştu.
onlar neden yapmadılar yapamadılar. bu bilginin onlarda olduğu diyelim ki doğru , bu onlara saygı duymayı getirmez mi?
eee.
bu mudur varılmak istenen.
insanlar için beğenilen ve seçilen din İslamdır.
bilgi ve hikmetin kaynağı Kuran ve sünnettir.
unutmayalım şeytan dan daha alim olan varmı?
herşeyi biliyor , ondan daha iyi Yaradanı tanıyan varmı?
Çok bilgi isteyip lumine edilip aydınlanmak isteyenlere nur- u ziya ya ermek isteyenler bilgiyi şeytandan zaten alıyorlar.İLLUMİNATİ bunu zaten vaad ediyor. isteyen buyursun. kadim bilgi onlarda var.
bu bilgiyi sana verirken senden ne isteyecekler karşılığında !! ne vereceksin , unutma ticareti bilenlerle aşık atacaksın.
bilgiyle birlikte gittikleri toprakları nasıl vahşetin içine sürükleyip ilahi rahmetten uzaklaştıırdıklarını hocam senden dinledik.
bu öneri gayet ilginç geldi.
selam ve dua ile
Yahudilerin kullandığı varsayılan bilgi ne olabilir ? Sadece Yahudiler mi kullandı bu bilgiyi ? elbette hayır. Nice gelmiş geçmiş müslüman bilim adamları da kullandı.Bunların hepsi önemli şahsiyetler.Hepsi kendi alanında ayni zamanda birer mucit. o zaman sormak lazım sadece yahudiler mi sahipti gizemli bilgiye ? sorusunun cevabını düşüne dursun aklımız anlatılanları Ahmet Abimizin de açmış olduğu pencereden bilginin özelliklerini analitik bir düşünce ile irdeleyelim kendimizce. Arkadaşların da katkısı olacaktır konuya.
BİLGİNİN ÖZELLİKLERİ:
1. Ortada adına bilgi denen bir gerçeklik var.
2. Bu bilginin birçok bileşenleri var.Tek parça değil.birçok parçalardan meydana gelmiş.Birden çok parametreye sahip.
3 .Bu bilgi topraktan toprakla ilintili zamanın teknolojisi ile bağlantılı hammadde olabilecek de özelliklere sahip Altın,gümüş,bor,titanyum,petrol……vs…vs.gibi.yada tabiattan oluşmuş.
4. Bu bilgiye sahip olan dünyaya hükmeder.
5. Bu bilgiyi doğru kullanamayan yada kullanmayan bilginin gazabına uğrar parçalanır,silinir ve yok olur gider.
6. Bu bilginin tamamı yok kayıp.Yada henüz bulunmamış.Yahudi milleti bile bu bilginin çok az bir kısmına sahip.
7. Bu bilgi doğrudan yada dolaylı ticaretle ve ekonomi ile bağlantılı.
8. Bilginin çok az bir kısmına sahip yahudilerin dışında kalan diğer yahudiler de dahil olmak üzere birçok millet ve kavimler bilginin peşinde ve sürekli onu arıyor. Kudusün bile sürekli altını kazıp durmaları bu yüzden.
9. Bilginin Kabe- kudüs ve kutsal kitaplarla bağlantılı cismani ve ruhani özellikleri var.
10. İnsanoğluna bir çağ açıp bir çağ kapatacak özellikleri de var.
11. Bilgi rahmani olduğu gibi şeytani çalışmalar ile de açığa çıkabiliyor.
12.Bilginin ilham kaynağı kutsal kitaplar da gizli fakat fen ile birleştiğinde bir anlam ifade ediyor. konu üzerinde dikkatli disiplinli Ar-ge çalışması yapılması ile açığa çıkabiliyor.
Kandilin yağını tüketen yahudiler metodolojiyi ingilizlere öğretmemek için mi yolları ayırdı ? yada Alman teknolojisine ilham kaynağı olan yüksek kadim bilginin sırrı nedir ? sahi kur-an üzerinde edinilen fikir doğrultusun da ciddi ar-ge çalışması en son ne zaman yapıldı ?
Ahmet hocam, bu video ile kafadaki soru işaretlerini dahada arttırdınız.
Tufan sonrası yeni bir başlangıç oluyor ise tufanın hemen öncesi insanoğlu teknolojik bakımından Altın çağı yaşadığını söyleye biliriz. Bu sürecin ilahi bir cezaya dönüşmesinin sebebi teknoloji bakımından ilerleyişin insan üzerinde yapılan deneyler yani haşa yaratıcı olma isteğinin sonucunda olması muhtemeldir. Bir soruda bu teknolojiyi üreten aklın yani insanın bugünki insanla kıyasla hangi seviyede oluşudur (acaba bize benziyormuydu ). Bu yüksek bilginin belli bir zamana yayılması , insanın gelişimine göre aşamalı olarak paylaşılması mümkündür. Teknolojinin son seviyede oluşu tufanda Hz. Nuh ve diğer canlıların bulunduğu gemi acaba bu teknolojiden nekadarı ile yapılmıştı, son teknoloji ile yapıldıysa bu gemi şuanda sağlam şekilde bir yerlerde olaması gerekmezmi. Tufan öncesi teknoloji bir elit zümre tarafından organize edildiğini düşünürsek. Tufan sonrası bi şekilde kurtulan bu zümre üyelerinin mısır medeniyetine kadar gitmeleri mümkündür. Fakat mısır piramitletinin benzerlerinin farklı kıta’larda mevcut olması bu teknolojik bilgiye sahip başka medeniyetlerin olduğu düşüncesini güçlendirir mi. Mısır medeniyetine bi şekilde ulaşan bu muazzam bilgi firavunun koruması altında olduğu düşüncesiyle piramitlerin içine çeşitli güvenlik planlarıyla saklanması doğaldır. Bu bilgiden haberdar olmak ve saklanılan yere ulaşılması düşünülürse bu bilgiyi firavun ailesi tarafından firavun gibi büyütülen Hz. Musa’nın alması çok muhtemel görünüyor. Ben bu saklanan sırrı , firavundan firavuna miras kalan, halkı karşısında firavuna insan üstü bi güç katan yada sihir gibi öyleymiş gibi göstererek firavunu halkı karşısında (haşa) ilahlaştıran bir teknolojik icat,makine veya makineler olduğu dülüncesindeyim. Bu düşünce firavunun neden Hz. musa’ yı ölüm pahasına takip ettiğini, firavunun ölümüyle bu teknolojinin diğer firavunlara aktarılamamasıyla güçlerinin yok olmasıyla mısır medeniyetinin yok olmasını izah edilmesini kolaylaştırmaktadır. Firavun soyundan gelenlerin hakimolduğu bu bilgi Hz. Musa’nın da bu eğitimi aldığı ve nasıl kullanılması gerektiği bilgisine sahip tek kişi olarak kalmasını , firavunun ölümüyle sağlamıştır. Bu yüzden bu bilgi (makine vb) Hz. Musa’nın bi kaç şahsi eşyasıyla beraber Tabutu Sekineye konulmadı muhtemeldir. Hz. Musa bu bilgiyi ilk önce kardeşiyle paylaşması ve daha sonra çocukları şeklinde devam etmesi mümkündür. Bu aşamada Ahmet hocanın iki israil videosu nu göz önüne alarak bu bilginin hangi tarafta olduğunu tahmin etmek mümkün. Tabutu sekine nin de üstü kapatılarak süleyman mabedinin altına saklanması ve ortadan kaybolduğunu düşünürsek. Şu anda harıl harıl aranan firavunun kullandığı teknolojiyi yani bir sihir makinesi aranmakta olduğu düşüncesindeyim. Bulurlarsa işte ozaman Ahmete hocanın Meta Fizik Çağın Mesihleri videosunda anlattığı gibi firavunu ilahlaştıran sihri kullanarak , insanlığın karşısına görsel olarak (uçan, kanatları olan , boyutlar arası gezen vb) bir kurtarıcı çıkaracaklardır. Tufan öncesi Altın Çağını yaşayan medeniyetten mısır medeniyetine gidenler gibi başka bölgelere giden bu yüksek teknoloji vb. bilgiye sahip elit topluluk büyük ihtimal başka kıta’larda da bilgilerini paylaşmış olabilirler. Ahmet hocam almanyanın Afganistanda kendisine kök araması ve hint lere kadar kendilerini bağlaması diğer paylaşılan bilgilere ulaşma isteği olarak yorumlamamız mümkün mü.
Saygılarımla
diyelim ki bu bilgi gereçekten yahudilerde var.
bizim için tüm bilgi Kuran-ı Kerim de Furkan da vardır.
hidayet rehberidir. Peygamberimiz (S.A.V) bu bilgiyi bize vermiştir.
başka yerden bilgiyi alırken arada yanlışlarını da bilgi adı altında verirlerse neresinden toparlayacaksın.
evet bilgi sayesinde diyelim ki çok geliştik , çok iyi şeyler oldu.insanalr refaha kavuştu.
onlar neden yapmadılar yapamadılar. bu bilginin onlarda olduğu diyelim ki doğru , bu onlara saygı duymayı getirmez mi?
eee.
bu mudur varılmak istenen.
insanlar için beğenilen ve seçilen din İslamdır.
bilgi ve hikmetin kaynağı Kuran ve sünnettir.
unutmayalım şeytan dan daha alim olan varmı?
herşeyi biliyor , ondan daha iyi Yaradanı tanıyan varmı?
Çok bilgi isteyip lumine edilip aydınlanmak isteyenlere nur- u ziya ya ermek isteyenler bilgiyi şeytandan zaten alıyorlar.İLLUMİNATİ bunu zaten vaad ediyor. isteyen buyursun. kadim bilgi onlarda var.
bu bilgiyi sana verirken senden ne isteyecekler karşılığında !! ne vereceksin , unutma ticareti bilenlerle aşık atacaksın.
bilgiyle birlikte gittikleri toprakları nasıl vahşetin içine sürükleyip ilahi rahmetten uzaklaştıırdıklarını hocam senden dinledik.
bu öneri gayet ilginç geldi.
selam ve dua ile