26 Ekim 2016’da Dugin, ülkemizi ziyaret etmiş ve ”Ortadoğu’daki problemi çözmenin tek yolu budur” diyerek bitirdiği röportajında özetle; Türkiye, Rusya, İran ve Arap’lar anlaşmalı, ABD ve NATO bölgeden atılmalı…” demişti.

Türkiye ise halen kararsız ve bu kararsızlıktan bir türlü çıkamadı. Geçen süre içinde ise Halep düştü. Hayırlı işi geciktirmemek gerekir diye boşa dememişler, zira; zaman, kafayı karıştırmaya yönelik bir çok unsuru sunmaktan zevk alır. Kararsızlığın sonu ise hezimettir.
Haşdi Şabi’nin sahibi İngiliz’lerdir. İran değil!

Türkiye halkı bugün (13.12.2016 tarihinden itibaren) mezhepçiliğe evriliyor; şii milisler Halep’te katliam yapıyormuş diye. Onlar İran’ın organize ettiği Şii milisler değil, İngilizlerin kurduğu Şii milislerdir. Daeş nasıl İngiliz ürünü ise Haşdi Şabi de İngiliz ürünüdür, Irak menşeilidir. İran değil.

MİT Tırları operasonlarını biliyorsunuz, Can Dündar haberlerini de. Bunlar Erdoğan’ı Lahey’de yargılatmak ya da Avrupa’da kamuoyu oluşturmak için yapılmadı; sadece İran halkında algı oluşturmak için yapıldı. Avrupa ya da Lahey ise önümüze atılmış birer Yem’dir. Biz bu yem ile oynamaktayız yani Avrupa’ya karşı kendimizi savunmakla tuzağa düşmüş bulunuyoruz. Can Dündar’da bu yüzden Avrupa turu atıyor; uyanmasınlar ve Türkiye kendini savunmaya devam etsin diye! Lakin, uyuyoruz. Tuzağa çektiler bizi, farkında değiliz.

Yine bugün medyadaki Haşdi Şabi zulümleri… Sadece Türkiye halkı üzerinde algı oluşturmak için yapılıyor. Ne DAEŞ haberlerinin ne de Haşdi Şabi haberlerinin dünya ile hiçbir ilgisi yoktur. Sadece İran ve Türkiye halkına yönelik algı oluşturmak içindir. Oyunu oynayan İNGİLİZ’dir. Bölgeden NATO ve İngiltere atıldığı zaman mezhepçilik fitnesi de biter. Bu oyunu bozabiliriz. Daha doğrusu oyunu bozmak için Rusya ve İran bize teklifini yaptı.

Bölgede üç ana (gerçek) unsur var; Enerji (petrol ve gaz), Şii’ler ve Sunni’ler.

Artık Irak’ın ve Suriye’nin toprak bütünlüğünden vazgeçmeliyiz. Zaten ortada ne Irak ne de Suriye diye bir devlet kalmadı. Batı bu toprakları parçalamak mı istiyor; buna direnmek yerine çıkarımıza uygun olanı tercih etmeliyiz. ”Bizim kimsenin toprağında gözümüzü yok” felsefesi de dünde kaldı. Dün Anadolu’da nüfusumuz 10 milyondu bugün 80 milyon. Dün bize saldıranların nüfusu 80’er milyondu bugün de değişmedi. Dün kendi kamuoylarını ikna edip buralara donanma ile asker getirebilecek milletler bugün gerçek bir savaşa 10 bin asker getiremezler/ikna edemezler. Bu psikolik gerçekleri de görmemiz lazım. Yani; Irak’ı ve Suriye’yi paylaşmalıyız. Kiminle? Sadece İran ile…

Örnek veriyorum; Musul ve Kerkük benim, Bağdat senin… Şurası benim, şurası senin. Sunni bölgeler benim, Şii bölgeler senin… Gerekirse Şii ve Sünni nüfus mübadelesi bile yapılır. Buna İran ve Rusya dünden razı; Türkiye’nin kararsızlığı belki de çekingenliği, ABD ve NATO’yu hatta İngilizleri burada tutuyor. İngilizleri bölgede tutan bizim kararsızlığımız ise dolaylı olarak mezhepçilik fitnesini de bölgede tutan biziz. Zira İngiliz gittiği gün mezhepçilik biter. ABD, NATO ve İngiltere (3’ü de aynı şey) bölgede kalmak için ülkemizi truva atı gibi kullanılıyorlar. Üstelik terör örgütleri ile çalışıyorlar, bizimle bile değil. Bölgedeki zulümlerde bizim gafilliğimizin etkisi, hainlerin hainliklerinin etkisinden maalesef çoktur.

Üç ana aktörün ikisi; şii ve sunni’lerdi. Diğeri ise enerji yani petrol ve gaz… Enerjinin yarısı Rusya’nın, enerji ticaret yolu ise türkiye’nin. Rusya’nın istediği bu zaten sıcak deniz ve petrol… Rusya’ya petrol fiyatları ile oynayarak ekonomik yaptırımlar uygulanıyor. Hem kendi enerji kaynakları hemde ortadoğu’nun enerji kaynakları Rusya’nın elini güçlendirir. Enerji de üç şey önemlidir; sahibi, yolu ve para birimi… Bunların hepsine bu topraklarda karar verilir.

Rusya ve İran bize kur yaptılar, teklif ettiler sadece cevap bekliyorlar! Rusya ve İran; gel ırak’ı ve suriye’yi paylaşalım; ingilizi, ABD’yi ve NATO’yu bölgeden atalım. senin canını çok yaktılar! ingiliz’in teröristlerini ve yuvalarını dağıt diyorlar. Kandil’i yok et diyorlar. Ben duyuyorum… Siz duyuyor musunuz bilmiyorum? Bölgede İngiliz’in at oynatması İran’ın değil Türkiye’nin kabahati. İngiliz bu bölgede olduğu sürece kimseye huzur yok! Bölgeden atılmalı. Anlaştığımız gün çaresi yok, gidecek. O gidince mezhepçilik de gidecek. DAEŞ ve Haşdi Şabiiler bitecek!

Bölgede kurulacak olan Türkiye-Rusya-İran paktına; bu paylaşımın karşılığında savaş açabilecek herhangi bir güç teknik olarak dünyada yok. Üçüncü Dünya savaşı bu paylaşımın dışındaki her olaydan çıkar ama bu paylaşımdan çıkmaz. Çıkamaz. Enerji burada, Yol burada, Para burada.. Dünyanın kalbi burası. Türkiye’nin, Rusya’nın, İran’ın İngiliz topraklarında gözü yok, Amerikan topraklarında da. Olsa olsa Birinci Dünya Taaruzu çıkar. Bizde Birinci Dünya Savunması’nı yaparız. 100 yıl saldırsalar 1 metre içeriye giremezler. İngilizin üstün siyasetinin felan esamasi okunmaz. Nükleer caydırıcılığımız ve uzun menzilli füzelerimiz, hava savunma sistemlerimiz olsaydı Rusya’ya da gerek yoktu. Ama adamlar biz yatarken çalışmışlar. Enerjinin yarısını hakediyorlar. Bunu söylerken hiç gocunmuyorum. Gemisini yürüten kaptandır. Yapmışlar.

Tekrar söylüyorum. Rusya ve İran bizi çağırıyor. “Gel, Batıyı çökertelim…” diyorlar. Korkmayalım artık ve kararımızı verelim!
***

Sohbete Katılın

2 Yorum

  1. Sevgili Derindünya 5-6 ay önce bende senin gibi düşünüyordum. Konu hakkında biraz fazla kafa yorduğumda ise bu fikrimden vaz geçtim. Söylediklerini yapmak senin de söylediğin gibi batının değirmenine su taşımak olur. Batı planlarının ve oyunlarının çok katlı yapıyor. Uyanık olmak zorundayız.Uyanık olmak ve kendi oyunumuzu kurmak zorundayız. Bırak batı kendi oyununu kurgulasın. Devletimizin konu ile alakalı uyguladığı yöntem en akıllı yöntem gibi geliyor bana. Konu ile alakalı atılması gereken adımlar elbette var fakat uygun zaman bekleniyor kanaatimce. Uygun zaman ve ortamın her geçen gün biraz daha oluştuğunu görüyor düşünen beyinler. Konu sadece ırak ve
    suriye değil. Bu kapitalist haçlı batının islamla savaşı olaya bu açıdan bakmak gerekiyor. Bir diğer konu toprak paylaşımı şeklindeki zihin paradikman batının zihinlerimizdeki tahribatının bir tezahürü. Biz konuya atalarımızın baktığı açıdan damarlarımızda akan kandaki genetik kodlarımızın bize söylediği dürtülerle bakmalıyız. Bu bir toprak paylaşımı olmadığı gibi kimin toprağını kiminle paylaşayım. velevki toprak paylaşımı ise hepsini alırım olur biter. Toprak kanla sulanırsa vatandır diyor cumhurun reisi ara da bir. Sulandımı o topraklar mehmedimin kanıyla evet sulandı. olay bitmiştir. Gayrisini batı düşünsün. sabır biraz sabır…………….

    Abdulhakim AK

  2. hocam , sizin bu yeni yazdiniz makaleyi okudum ve ayrica sitenizle de yeni tanistim.muthis bir ongoru ve bilgi birikime sahibsiniz.sizi tebrik ederim.ayrica be iran turkuyum.ne diyeyim inshallah sizin yazdiniz ve ongordunuz bu makale hayata gecer ve sizlerin dedigi gibi pratiktede uygulanir.malum siyaset karanlik bir odaya benzer disardan hic bir sey gorulemez.onun icin sizin sanli turk develtiniz buna karar verecek. bu topraklar iran olsun turkiye olsun yillardir hep oyuna getirilmis.artik uyanalim ve mezhepcilik yapmayalim birlik olalim.turkiye cumhuriyeti cumhurbaskani sayin Erdogan in dedigi gibi bunlarin ustunde islam var biz ona bakalim.bunun olmasi icin de sulukleri bu topraklardan atalim.insallah o gunu gorme dileyigle sizleri allaha emanet ediyorum.yasasin butun islam alemi ve butun turkler.
    saygilarimla alireza
    علی رضا

Leave a comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.