Twitter soru-cevap başlığımızda Mehmet Akif’in bir sorusu var.

NOT: DerinDunya (@www_DerinDunya) ve Ahmet Yozgat’ın (@a_yozgat) Twitter hesaplarından derlenmiştir.

01- Kardeşlerimden Mehmet Akif: “Esselam aleyküm. Videolarınız ve makalelerinizi incelemekteyim.

— Ahmet Yozgat (@AhmetyozgatDD) June 19, 2016

1. Kardeşlerimden Mehmet Akif: “Esselam aleyküm. Videolarınız ve makalelerinizi incelemekteyim.
2. Farklı yönleriyle doğru buldugum tespitlerinizdeki öngörü kabiliyetinize güvenerek için için cevap aradığım bir sualim olacak size.
3. Yahudi elinin olmadığı bir memleket düşünemiyorum ki bu ayrı konu. Bu anlamda Türkiye nin böyle güçlenmesi kendi silahlarını üretmesi
4. ve boy boy sergilemesi normalde bu safhaya gelmeden durdurulmuş olmalıydı.
5. MI6 cinsinden müdahale ediciler aciz kaldıklarından diyemem de bizi kendi Silahımizi ürettirerek kendi askerlerimizle yine onların
6. çıkarları için kullanacakları bir plana dahil mi edileceğiz? Bu konuda ‘hayır bu bizim başarımız’ diyebileceğim bir nişan varsa
7. bilmek isterim. Zamanınız olur da açıklama yaparsanız büyük bir ferahlık içinde şükranlarımı sunacağım. Allah yardımcımız olsun.”
8. “Sevgili M.Akif! Sizin için için kafanızı kurcalayan o soru var ya; inan, benim de, aynı sebeplerden ötürü
9. içimi kurcalamakta yıllardan beri Hatta en çok kurcalayan sual de diyebilirim buna. Ya da genel anlamda bağlantılı olarak gördüğüm
10. Türkiye, ve İsrail ilişkisine; tabi İngiltere… Evvela, işin aslını Alim olan Allah biliyor: bir de taraflar diye girelim konuya.
11. Biz, bilmiyoruz. Sadece, mevcut parametrelere bakarak yorum yapıyoruz. İnşallah, doğru söyleyenlerden oluruz.
12. Evet, Türkiye son zamanlarda “konvansiyonel silah” düzleminde epey bir yol aldı. Şimdiye kadar verilmeyen izin şimdi niye? Soru bu!
13. Kanaatim o ki bu silah üretim hususunu biraz fazla abartmaktayız. Ya da hala 1900’lü yılların aklıyla analiz etmeye çalışıyoruz durumu.
14. İşte işin püf cümlesi bu. Yani yeni duruma, eski akılla bakmak. Aklımız yani bakış açımız veya durduğumuz pencere,
15. elli sene öncesine ait. Lakin mesele bugünün meselesi. Eski dünyada durup yeni dünyaya bakmak da diyebiliriz buna.
16. Bu durumda, elma ile armutlar toplanamıyor. Tabii ki sonuç yanlış çıkıyor. Ve için için kafamız karışıyor. Açıklayalım:
17. Biliyorsunuz hep söyleye duruyorum; 1701 de başlayan Batı Medeniyeti, daha evvelki medeniyet sahiplerinin yapmadığı
18. bir şey yapageliyorlar: Medeniyet zamanını, periyotlar halinde planlıyorlar. Yani yüzer yıllık planlar dahilinde,
19. medeniyet formatını revize ediyorlar. Zira medeniyetin, ilanihaye sahibi olmak niyetindeler. Bu sebeple…
20. ilk kez “kontrollü medeniyet” diyebileceğimiz bir seyir takip ediyorlar. Bu periyodları fakir, derindunya.com daki
21. “Yüzyılları Formatlamak” videomuzda anlatmıştık. Bu biçemlendirme hinliğinin süresi belli: 100 yıl.
22. Bu sebeple ve aslında dünya, 1701’den başlayarak tekdüze ve tek medeniyet içinde seyretmiyor. Bir bakıma her yüz yılda
23. yeni bir medeniyete dahil oluyoruz. Ve yüzer yıllık medeniyet ömründe, medeniyet oyununun kurallarını tekrar tekrar yeniden
24. belirlemekteler. Batılılar ya da açık bir ifadeyle İNGOJUDİK ortaklık. Bu nedenle milletler, her yüzyılda, bilmedikleri bir oyuna dahil
25. oluyor ve yarışı ta baştan ve yüz yıllığına kaybediyorlar. Bilmem anlata bildim mi sevgili M. Akif.
26. Buraya kadar konuya bir girizgah belirlemiş olduk? Devam edelim. 2000 yılı itibariyle girer gibi olduğumuz 21.Yüzyıla………..
27. (haddizatında henüz girmedik, bu yüzyıla girişin tarihi 2025, bizim için 2023…) bir ad vermek gerekirse ne diyebiliriz?
28. Hadi seni yormayayım ve cevabı hemen vereyim: Bu yüzyılın adı DİJİTAL YÜZYIL. Bu bağlamda, geçen 20. Yüzyılın adı ne olabilir?
29. Tabii ki KONVANSİYONEL YÜZYIL olur. Devam edelim: Bu durakta soru şu, bizim şu anda ürettiğimiz silahlar Konvansiyonel mi
30. yoksa dijital mi? Tabii ki konvansiyonel! Eski tip harbe ait malzeme… Kısmi olarak dijitalize edilmiş gibi.
31. Ancak Kısmi dijital’in yazılımını dahi yapamıyorduk düne kadar. Konvansiyonel-dijital sınırda problemimiz buydu. Hatırlarsanız.
32. Yani uçaklar eski tipti, onların yeni tipe evrilmesi yani olabildiği kadarıyla dijitalize edilmesi İsrail eliyle yapılıyordu.
33. Tankların, uçakların vs… Sonuçta silahların direksiyonu bizde gibi görünmesine rağmen, gizlice yazılımın sahibindeydi.
34. Türkiye bunu farkettiğinde, dijitalizmin önemini kavradı. Ve bu konuda harekete geçti. Ve devlet, Aselsan’a görev verdi.
35. Orada olanlar malum. İntihar süsü verilen cinayetler… Peki şimdi, problemi halledebildi mi Türkiye? Yok!
36. Daha doğrusu, önümüzdeki sekiz yıla (yani 2025’e kadar) cevap verecek bir şeyler ortaya koydu. Bu da başarı gibi yansıdı kamuoyuna.
37. Aslında kısmi bir başarıdan söz edebiliriz lakin dedik ya bu başarının ömrü 2025’e kadar.
38. İşte bu ara dönemin silahlarının tarifi tam da bu: Konvansiyonel demode silahlara, dijital uygulama eklemek…
39. Devletimizden özür dileyerek söylemeliyim ki: Açık bir tarifle üstü kaval, altı şişhane… Yani frak altına şalvar giymek gibi bir şey…
40. Buradan devam edelim bir sonraki düzleme atlayarak: 2025’ten sonra savaş olacaksa Konvansiyonel+dijital uygulamalarıyla mı olacak?
41. Hayır! İşin konvansiyoneli iptal, ondan sonra dijital+dijital silahlardan söz edilecek. Bu bağlamda savaşlar da konvansiyonel karekterli
42. yani 20. Yy’daki gibi değil; bir başka biçimde cereyan edecek. Yani gizemli DİJİTAL SAVAŞLARdan söz ediyoruz.
43. Şu an 3. sınıf devletler, dijital+dijital silahların ve dijital savaşların nasıl olacağını tahmin etmekten dahi aciz.
44. Kim biliyor bu konuyu? Tabii ki İngojudik ortaklık… Uygulamalar, 1946’dan beri gizli yeraltı laboratuvarlarında yapıldı
45. ve hazır konsept hale getirildi. Hatta yıllardan beri, aynı laboratuvar ortamlarında geleceğin DİJİASKER’lerince denenmekte.
46. 2025’den itibaren “dijiSIRlar” gün yüzüne çıktığında göreceğiz ki 20. Yy’a ait konvansiyonel ve …..
47. ara döneme ait (1975’den 2025’e) konvansiyonel+dijital örnekleriyle taban tabana zıt.
48. O durumda İngojudik’in elindeki KONVO veya KONVODİJİTAL silahlar neye yarayacak derseniz, hemen söyleyelim;
49. haddanelere yollanarak eritilecek ve jilet yapılacak. Lakin jilet dediğimiz alet de Konvo bir örnek.
50. 2025’ten sonra jiletle tıraş olacağımızı öngörmüyoruz ki. Tıraş bile dijital olacak.
51. Ha bu arada şu yerli otomobil konusunu da yapıştıralım: Artık Türkiye için otomobil üretme izni de çıktı biliyorsunuz.
52. Peki, en erken ne zaman yollarda olacak söz konusu (SAAB marka) Türkoto? 2025’de…
53. Ama o tarihten itibaren KONVOOTO’lar olmayacak ki yollarda. O halde bu “İZİN” niye? Biz mi aldık, onlar mı verdi?
54. Ee, giderayak, eskimiş teknolojik aletler ürettirerek “Zavallı Devletler”in enerjisini, emeğini
55. ve parasını tüketmek de DİJİHARB’in bir unsuru da…. Bilmem anlata bildim mi sevgili M.Akif. Biliyorum soruyorsun şimdi:
56. Ne edelim abi, yapmayalım mı? Yapalım da on yıllığına ve palyatif pansumancılık olduğunu bilerek. Asıl yapılması gereken ise……….
57. İngojudik ting tenglerde dizayn edilen DİJİHARP konsepti ve aynı laboratuvarlarda imal edilen ULTRADİJİTAL ve POSTDİJİTAL silahları
58. anlamaya çalışalım. Gerekirse teknoloji hırsızlığı yapalım ve yolumuza öyle devam edelim. Yoksa 2025’te düdük ötüp de…
59. hakem, “Yüzyıl yeni, konsept yeni!” dediğinde şaşırıp kalmayalım. Ve bir yüzyıl daha uykuya ya da nal toplamaya müstahak olmayalım .
60. İnşallah. Ve her şeyin doğrusunu Aliym olan bilir ancak ve sadece onun dediği olur. Amin! Sevgili M.Akif var kal sağlıcakla…”